Üftâde dilim şikâr oldu
Bî-tâkat ü ihtiyâr oldu
'Aşkınla enîs gam-güzâr oldu
Hecrinle dilim dâğdâr oldu
Başdan başa 'ayn-ı nâr oldu
Bend eyledi gönlümü kâkül
Cerh eyledi sehm-i hâl-i fülfül
Müşkil bu hâline tahammül
Gördükçe seni bu mübtelâ dil
Gün doğdu sanır nehâr oldu
Edersen 'aşkımı inkâr
Lisân-ı hâlim eder ikrâr
Gönülde 'aşk olmasa hünkâr
Olur mu kârı her dem zâr
Derdin ile dil tebâr oldu
Gamı muhabbetle 'âdet etdi
Hayâlin idrâki gâret etdi
Sözünde cânım sadâkat etdi
Hayâta sensiz ferâgat etdi
Sabır bu yolda târ ü mâr oldu
Hayâl-i 'aşkınla safâ güzeldir
Sadâkat ile vefâ güzeldir
Cemâlin ile iktifâ güzeldir
Gül için hâr-ı cefâ güzeldir
Ki bezm-i 'aşkın gülizâr oldu
Hayâlin eyler hebâ-yı ârâm
Cemâlin eyler fedâ-yı her kâm
Gelir bu câna sadâ-yı ilhâm
Bu hâl ile âhir serencâm
Ümmîd-i vuslat rûzigâr oldu
Nedir bu sihr-i 'aşkın ey yâr
Eder felâketi hep icbâr
Ne nisbet etse dilde izmâr
Olur 'alâmetiyle izhâr
Nişân-ı 'aşk âşikâr oldu
Olur mu temkîn hâlet-i 'aşk
Muhâl-i tahammül savlet-i 'aşk
Âdem-güzâr-ı 'âdet-i 'aşk
Ne cân-nüvâz lezzet-i 'aşk
Ki Sâmî'ye 'aşk şi'âr oldu
Şeyh Abdurrahmân Sâmî Saruhânî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder