Râbiatü'l Adeviyye Hazretlerinin Velâyet Sırrı

Râbiatü'l Adeviyye Hazretleri ile aynı asırda yaşayan ve zaman zaman müşkillerini halletmek için O'na mürâcaat edenlerden biri de âriflerin ileri gelenlerinden Süfyân-ı Sevrî Hazretleridir. Süfyân-ı Sevrî Hazretleri, bir ziyâretinde Râbia Sultan'a velâyet makâmına nasıl erişdiğini sormuş. Râbia Sultan şu cevâbı vermiş :

Ben Allah'a cehennem korkusu ile ya da cennet arzusu ile ibâdet etmem zîrâ bu hâl ırgatlık hâlidir. Ben Hakk'a, O'na olan aşkımdan dolayı ibâdet eder ve ubûdiyyetin gereklerini seve seve yerine getiririm. 

Râbia Sultan, bu cevâbı verdikden sonra şu şiiri okumuş :

Ey sevgili ben seni iki aşkla severim

Bunlardan biri benden kaynaklanır

Diğeri senin sevilmeye lâyık olmandan ileri gelir

Benden gelen aşkın delîli senden gayrısını bırakmam

ve yalnız senin zikrinle meşgûl olmamdır

Senin sevilmeye sezâ oluşundan ileri gelen aşkın burhânı ise

Bana müşâhede mertebesini ihsân etmiş olmandır

Fakat ne ben ne de benden kaynaklanan aşkdır medhe lâyık olan

Medhe lâyık olan ancak sensin her iki cihetden gelen muhabbet de senden