Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk.
Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa. Dörtnala sevişmek lazım.
Seni ne zaman uyurken hayal etsem, affediyorum…
Aklıma bile gelmiyorsun artık.. O kadar kalbimdesin ki.
Bir kişiyi yargılamadan önce dualarına bakın.
Karşıdan karşıya geçer gibi sev beni önce bana, sonra bana sonra yine bana bak.
Hayatımda ilk kez birisi bana kendine çok dikkat et dedi sadece. Anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde.
Ama kadınlar, tanrım. Öyle sevdim ki onları, gelecek sefer dünyaya kadın olarak gelirsem, eşcinsel olurum.
Bazen öyle yorar ki aşk insanı, bıktırır hayattan ve kapayınca gözlerini bir daha açmak istemez insan.
Bir kez daha diyeyim: özenle katlanmış bir mendil gibisin sil beni nolur kırk yıllık kirim pasım gitsin.
Sana yolculuk yapmak istiyorum, kes yüreğine giden bir bilet; can kenarı olsun!
Sevmek güzel meslek, ama zor. Can dayanıyor dayanmasına ama yürek gitti gidecek.
Bir daha beni sevdiğini söyleme! Neden biliyor musun? Çünkü yine inanırım.
Bir şeyiniz olayım sizin, hani nasıl isterseniz, oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz; dünyanın bir ucuna birlikte gider miyiz?
Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!
Boğazıma takıldı sevdan… 3 kere sırtıma vur helâl de; alışık değilim harama, ondan olacak herhalde.
Çocuk olsam yeniden. Bir tek düştüğüm için acısa içim, ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece.
Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini.
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki.
Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; o kadar yakın, ama sana asla dokunamayan.
Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni.
Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler…
Belki o her şeye değecek kadar değerli senin için; ama sen de, onun için kendini hiç edecek kadar değersiz değilsin.
Belki de. Evet, belki de sen, hiç hak etmemiştin beni. Oysa ben; her halinle kabullenmişim seni.
Bilirsin sigarayı da kalem tuttuğum gibi tutarım. Ondan tüter sevda sözleri.
Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, bir yanlışı düzeltircesine açmış.
Bir gün seni bırakırım ya tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu evet, gün geliyor, bıkıyorum senden, ama İstanbul’dan bıkmak gibi bir şey olur bu…
Bir kırıldık, daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza…
Bir kadını ortadan ikiye böl, yarısı annedir, yarısı çocuk, yarısı sevgili yarısı aşk. Duyanlar bunu bilmez, görenler anlamaz bunu! Yarısı rivayettir, yarası gece.
Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz. Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz.
Göz göze gelebilirseniz, ipi kopmuş bir uçurtma, hızla uzaklaşır bakışlarından.
Keşke birini tam kaybetmeden, ona olan tüm sevgimizi haykırabilsek.
Ne zaman bu şehirden kaçıp gitme isteği gelse, bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum. Gidersem dönmem çünkü biliyorum…
Tam unuttuğunu sanırsın, karşına çıkar tebessüm eder ve yine bağlar seni kendine. Yine inanırsın yalan olduğunu bilsen bile.
Uzaktan seviyorum seni. Kokunu alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum.
Yarın bizi beraber görenler kimdi o yanındaki diye sorarlarsa beni detaylı anlatma. Kısaca; ömrümün geri kalanı dersin.
Yüzü güzele kırk günde doyarsın, huyu güzele kırk yılda doyamazsın.
Önemli olan hastalıkta sağlıkta değil, yalnızlıkta yanımda olman.
Sana gelince, ah sen yok musun sen! Bir daha rastlar mıyım sana? Günlerin ne getireceği bilinmez ki.
Sesinde ne var biliyor musun? Ev dağınıklığı… İki de bir elini başına götürüp, rüzgârda dağılan yalnızlığını düzeltiyorsun.
Uğraşmayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene.
Seni soruyorlar öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? İkisi de imkânsız değil mi? Çünkü biliyorum; asla geri dönmezsin ve biliyorsun; sen benim için asla ölmezsin!
Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin.
Elbette bir acı yaşadım. Kanatlarım kırıldı. Elbette en kötüsünü gördüm. Şurada yaralarını usul usul, yaygara etmeden sarmaya çalışan bir kadınım.
İntihar etmenin en iyi tarafı buydu; başarısız olduktan sonraki her şey insana tatlı geliyordu.
Ne çalacağınıza karar veremediğiniz durumlarda Beatles en iyi seçenektir.
Eski Türk filmlerinde adamların konuşurken neden kadınlara sırtlarını döndüklerini işte o an anladım. Gözlerim dolu dolu olmuştu ve geriye dönecek olsam bir rezalet çıkaracağımı adım gibi biliyordum.
Kadın susarak gider. Eğer bir kadın şikayet ediyorsa, erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir.
Post Top Ad
Responsive Ads Here
12 Nisan 2019 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Post Bottom Ad
Responsive Ads Here
Author Details
Templatesyard is a blogger resources site is a provider of high quality blogger template with premium looking layout and robust design. The main mission of templatesyard is to provide the best quality blogger templates which are professionally designed and perfectlly seo optimized to deliver best result for your blog.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder