İnsan, aşkdan ne tadarsa, ister az olsun ister çok olsun, hepsi aşk-ı ilâhîdir. Hattâ platonik aşklar da, yani bir kadının bir erkeğe ya da bir erkeğin bir kadına olan muhabbeti de aşk-ı ilâhîdir. Fakat sevdiği insana perde olmuşdur. Bir gün o perde aralanacak, matlûba ve maksûda ve ma'şûk-i hakîkîye nâil olunacakdır. İş ki insan sevsin, kendisinde sevgi hissiyâtı bulunsun. Sevilsin. Sevmek kolay, sevilmek güçdür. İnsan âşık olursa, o aşk ateşiyle yanarsa, bir gün mutlakâ ma'şûkuna erecekdir. İşte aşkullah, insana bu şekilde sunulur. Allah'ın ni'meti de nikbeti de hep insan elinden olduğu gibi, aşk da insanlara bu şekilde insan elinden sunulur.
Mest-i ezel olanlara aşk-ı ebed peymânedir
Cândır kadeh ol meclise sâkîleri cânânedir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder