Şiirlerde Aşk Sözleri - Güzel Sözler, Güzel Mesajlar, Aşk Sözleri, Anlamlı Sözler

Breaking

Home Top Ad

Responsive Ads Here

Post Top Ad

Responsive Ads Here

11 Mart 2019 Pazartesi

Şiirlerde Aşk Sözleri

Şiirlerde En Güzel Aşk Sözleri

Aşk başlamadan güzel, kalplerde heyecan, bakışlarda korku olduğu zaman güzel.

Vahim bir aşk kapatmış gözlerini açıp bakmıyor bir kalbi var sanki atmıyor.

Aşk korkuya peçedir, korku da aşka perde, Allah’tan nasıl korkmaz, insan onu sever de…

Ben yürürem yane yane aşk boyadı beni kane. Ne akilem ne divane gel gör beni aşk neyledi.

Nasıl mümkün değilse yıldızları toplamak gökyüzünden, öylesine imkânsız bir şey aşkımız.

Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.

Şimdi aşk zamanıdır, aşk ömrün baharıdır.
Bırak sarhoş olalım. Meyler aşk şarabıdır, içtiğim aşk şarabıdır.

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek. Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun? ”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

Aşk bir muamma gibidir çözebilene aşk olsun. Aşk bulutunun üstünde gezebilene aşk olsun. Aşk gönülün hitabıdır divanenin hesabıdır. Aşk şiirin kitabıdır yazabilene aşk olsun.

Aşk; Hallac-ı Mansur’u dara çekenden olsun. Hazret-i İbrahim’i nara çekenden olsun. Aşk; Mecnun gibi çöle yalnız gidenden olsun. Hazret-i İsmail’i kurban edenden olsun.

Kevser-i ateşnihadın adı aşk. Düzah-ı cennet -nümanın adı aşk. Bir lügat gördüm cünun isminde ben. Anda hep cevr ü cefanın adı aşk.

Aşk ölümcül bir hülyadır anlayamadığım, aşk ipek bir karanlıktır kollayamadığım, aşk gizemli bir şarkıdır dinleyemediğim, aşk isyankâr bir korkudur sonlayamadığım, aşk veremli bir türküdür söyleyemediğim, aşk cefâ ülkesinde umudun rüyasıdır.

Aşk bazen göz göze gelebilmektir. Aşk bazen seveni bula bilmektir. Aşk bazen aşk için öle bilmektir. Aşk bazen hiçbir şey bazen her şeydir.

Şiirlerde Aşk Sözleri 1Tabiplerde ilaç yoktur yarama, aşk deyince ötesini arama, her nesnenin bir bitimi var ama aşka hudut çizilmiyor Mihriban.

Aşk eseri olan karar bağlamaz. Yüreğinde derd olmayan ağlamaz. Bizi bu yerlerde kimse eğlemez. Giden gelsin bizimle aşk iline.

Aşk başlamadan güzel, kalplerde heyecan, bakışlarda korku olduğu zaman güzel.

Tînet-i Âdemde konmasa eğer sevdâ-yı aşk Cenneti bir dâneye satmazdı ol dânâ-yı aşk kenz-i mahfîden zuhûra geldi eşyâ lâ-cerem Bâd-ı hubbiyle temevvüc etdi çün deryâ-yı aşk.

Adını anmak güzeldi, dost ağızlarda sana dair cümlelerin ıslatılması… Adını anmak… Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel avuntularına sırt çevirip senden söz açmak… Biraz gülünç, biraz sitemkâr… Güzeldi… Adının Türkçedeki yankısı özeldi…

Beni yak, kendini yak, her şeyi yak. Bir kıvılcım yeter be hazırım bak.
İster öp ister okşa istersen öldür. Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk.

Gittiğim bütün hekimler aynı şeyleri söylediler söz birliği etmişçesine aşk hastalığıdır bunun adı ve çok sarsar insanı bu yaştan sonra.

Güzel anılar biriktirdim senden, dudağıma solgun gülücükler getiren, bir yığın oldu daha şimdiden.

Vaktim oluyor sen olmadığında, ağzımdan tek bir kelime çıkmaz oluyor sensizlikte zindan oluyor sanki hayat bana, gözlerin görmediği duvarları olan bir mahpushane.

Güzel gözlerine yaşlar sinerken, sonra damla damla taşıp inerken göğsünde şahkalar coşup dinerken titrek dudakların cidden güzeldi.

Kurtulamam üç nesnenin elinden. Biri firkat biri gurbet biri aşk. Üçü bilmez birbirinin halinden. Biri firkat biri gurbet biri aşk. Cihânı hiçe satmaktır adı aşk. Dökülüp varlığı gitmektir adı aşk. Elinde sükkeri ayruğa sunup. Ağuyu kendi yutmaktır adı aşk. Belâ yağmur gibi gökten yağarsa, başını ona tutmaktır adı aşk.

Nasıl olsa bir sonu olacaktı bu aşkın, bir gün apansız gerçekleşiveren.

Sevişirken yılan bile dokunmaz. Tapınmakta aşktan saygın olamaz. Sevda üzre yıldırım olsa çarpmaz. İstiyorsan uzak kalmak ölümden. Hep aşk üzre olmalısın a canım. Ki ölüm de sevişirken kıyamaz.

En eski yalnızlığımdır aşk benim gitgide büyüyen karanlıklarla. Ne zaman sevdiysem kavruldu tenim bir ateşin açtığı yanıklarla.

Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış, aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım. Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, neden hiç ağlamadığını anladım. Sevgi emekmiş, emek ise vazgeçmeyecek kadar ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş…

Yüreğimden aşk kurşunu yedim ben. Doktor ağlar, merhem ağlar yarama. Dilekçemi gökyüzüne verdim ben yağmur ağlar, meltem ağlar yarama. Aşk yarası ilaç kabul etmezmiş. Bir gelirse daha dönüp gitmezmiş. Tıb ilminin aklı fikri yetmezmiş. Hatip ağlar, ebkem ağlar yarama…

Ne zaman aşkın adi geçse sen gelirsin aklıma… Sırtın pencereye dönük, başın öne düşmüş, bir inanç titreşir, yaralı, yorgun omuzlarında.

Dinlerdim telâşlı kanûnlardan sarışın Türkçe’yi, nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi ürkek bir çilenti usulca yoklardı bahçeyi, nerde tâvus kuşları nerde Müjgân’ın gençliği nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi.

Bu yüzden seviyorum seni, bu yüzden değil, o kadar neden var ki, o kadar az, böyle olmalı aşk kuşatan, genel, üzgün, müthiş, bayraklarda donanmış, yaslı, yıldızlar gibi çiçek açan, bir öpüş kadar ölçüsüz.

Gittiğim bütün hekimler aynı şeyleri söylediler söz birliği etmişçesine aşk hastalığıdır bunun adı ve çok sarsar insanı bu yaştan sonra.

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek. Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun? ”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

Adını anmak güzeldi, dost ağızlarda sana dair cümlelerin ıslatılması… Adını anmak…
Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel avuntularına sırt çevirip senden söz açmak…
Biraz gülünç, biraz sitemkâr… Güzeldi… Adının Türkçedeki yankısı özeldi…

Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.

Aşk; Hallac-ı Mansur’u dara çekenden olsun. Hazret-i İbrahim’i nara çekenden olsun.
Aşk; Mecnun gibi çöle yalnız gidenden olsun. Hazret-i İsmail’i kurban edenden olsun.

Tabiplerde ilaç yoktur yarama, aşk deyince ötesini arama, her nesnenin bir bitimi var ama aşka hudut çizilmiyor Mihriban.

Aşk ölümcül bir hülyadır anlayamadığım, aşk ipek bir karanlıktır kollayamadığım, aşk gizemli bir şarkıdır dinleyemediğim, aşk isyankâr bir korkudur sonlayamadığım, aşk veremli bir türküdür söyleyemediğim, aşk cefâ ülkesinde umudun rüyasıdır.
Aşk Şiirleri, Usta Yazarlardan En Güzel Duygusal Aşk Şiirleri Şiirlerde Aşk Sözleri, Şiirlerde Geçen En Anlamlı Aşk Sözleri Aşk şiirleri, Sevgiliye Aşk Şiirleri, En Güzel Aşk Şiirleri Aşk Şiiri En Güzel ve Anlamlı Aşk Şiirleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Post Bottom Ad

Responsive Ads Here